Damar Sertliği (Ateroskleroz) Nedir?

20250115-atherosklerose-iLexx-iStock-GettyImages-1830635687
İçindekiler

Damar Sertliği, tıp dilinde “ateroskleroz” olarak da bilinen, atardamarların (arterlerin) iç duvarlarında plak adı verilen yağlı birikintilerin oluşmasıyla karakterize ilerleyici bir hastalıktır. Bu plaklar; kolesterol, yağ, kalsiyum ve kandaki diğer maddelerden oluşur. Zamanla bu plaklar birikerek damarların daralmasına ve sertleşmesine neden olur.

Sağlıklı bir atardamar esnek ve pürüzsüz bir yapıya sahipken, damar sertliği bu esnekliği ortadan kaldırır. Bu durum, kanın organlara ve dokulara serbestçe akmasını engeller. Sonuç olarak, kan akışının kısıtlandığı bölgelerde besin ve oksijen yetersizliği ortaya çıkar ve bu da ciddi sağlık sorunlarına zemin hazırlar.

Damar sertliği, genellikle “sessiz” bir hastalık olarak başlar ve yıllar içinde yavaşça ilerler; çoğu zaman belirtilerini ancak damar önemli ölçüde tıkandığında veya bir plak aniden yırtıldığında gösterir.

Damar Sertliği Nerede Olur?

Damar sertliği, vücuttaki herhangi bir atardamarı etkileyebilmekle birlikte, belirli bölgelerde daha sık ve daha tehlikeli sonuçlarla ortaya çıkma eğilimindedir. Vücudun kan akışı için kritik öneme sahip olan bu damarlardaki tıkanıklıklar, etkiledikleri organa göre farklı hastalıklara yol açar. Damar sertliğinin en yaygın görüldüğü bölgeler şunlardır:

  • Koroner Arterler: Kalbi besleyen bu damarlarda gelişen ateroskleroz, koroner arter hastalığına neden olur. Bu durum, göğüs ağrısı (anjina) ve kalp krizinin en temel sebebidir.
  • Karotis Arterler: Boyundan beyne kan taşıyan şah damarlarıdır. Bu damarlardaki sertleşme ve daralma, beyne giden kan akışını azaltarak geçici iskemik atağa (GİA) veya kalıcı inmeye (felç) yol açabilir.
  • Periferik Arterler: Genellikle bacaklara, daha nadiren kollara kan taşıyan damarlardır. Bu damarlardaki daralma, periferik arter hastalığı (PAH) olarak adlandırılır. Özellikle yürüyüş sırasında bacaklarda ağrı (kladikasyo), uyuşma ve iyileşmeyen yaralara neden olabilir.
  • Renal Arterler: Böbreklere kan taşıyan atardamarlardır. Bu damarlardaki ateroskleroz, kontrolü zor yüksek tansiyona ve zamanla kronik böbrek yetmezliğine yol açabilir.
  • Aort: Vücudun en büyük atardamarı olan aortta gelişen damar sertliği, anevrizma (damar duvarında balonlaşma) riskini artırabilir.

Damar Sertliği Belirtileri Nelerdir?

Damar sertliği, erken evrelerinde genellikle hiçbir belirti vermez. Belirtiler, ancak bir atardamar kan akışını ciddi şekilde kısıtlayacak kadar daraldığında veya bir plak yırtılarak kan pıhtısı oluşumunu tetiklediğinde ortaya çıkar. Belirtiler, etkilenen damarın konumuna göre büyük farklılıklar gösterir:

  • Kalpteki Damar Sertliği (Koroner Arter Hastalığı): Göğüste baskı, sıkışma veya ağrı (anjina), nefes darlığı, çeneye, omuza veya sol kola yayılan ağrı.
  • Beyne Giden Damarlardaki Sertlik (Karotis Arter Hastalığı): Konuşma güçlüğü, vücudun bir tarafında ani güçsüzlük veya uyuşma, görme kaybı, şiddetli baş dönmesi gibi inme belirtileri.
  • Bacak veya Kollardaki Damar Sertliği (Periferik Arter Hastalığı): Egzersizle (örneğin yürüme) ortaya çıkan ve dinlenmekle geçen bacak ağrısı (kladikasyo), bacaklarda soğukluk, cilt renginde solukluk veya mavileşme, ayak tırnaklarında yavaş uzama ve ayaklardaki yaraların geç iyileşmesi.
  • Böbrek Damarlarındaki Sertlik (Renal Arter Hastalığı): Tedaviye dirençli yüksek tansiyon, böbrek fonksiyonlarında bozulma, bacaklarda ve ayaklarda ödem.

Damar Sertliği Neden Olur?

1-What-are-blood-vessel-disorders

Damar sertliği, karmaşık ve çok faktörlü bir süreçtir. Genellikle çocukluk çağında başlayan ve yaşla birlikte ilerleyen bir durumdur. Damar iç yüzeyindeki (endotel) hasarla başlayan süreç, vücudun bu hasarı onarma çabası sırasında yağ ve kolesterolün bu bölgede birikmesiyle devam eder.

Damar sertliğinin gelişimini hızlandıran ve “risk faktörleri” olarak adlandırılan birçok neden bulunmaktadır. Bu risk faktörleri değiştirilebilir ve değiştirilemez olarak ikiye ayrılır:

Değiştirilebilir Risk Faktörleri:

  • Yüksek Kolesterol: Özellikle “kötü” kolesterol olarak bilinen LDL seviyesinin yüksekliği.
  • Yüksek Tansiyon (Hipertansiyon): Damar duvarlarına sürekli olarak yüksek basınç uygulanması, hasarı hızlandırır.
  • Sigara Kullanımı: Tütündeki kimyasallar damar duvarına doğrudan zarar verir, kanın pıhtılaşma eğilimini artırır ve “iyi” kolesterolü (HDL) düşürür.
  • Diyabet (Şeker Hastalığı): Yüksek kan şekeri seviyeleri, damar duvarlarının yapısını bozarak ateroskleroz sürecini hızlandırır.
  • Obezite ve Fazla Kilo: Genellikle yüksek kolesterol, yüksek tansiyon ve diyabetle ilişkilidir.
  • Fiziksel Hareketsizlik: Düzenli egzersiz yapmamak, kilo kontrolünü zorlaştırır ve genel kalp sağlığını olumsuz etkiler.
  • Sağlıksız Beslenme: Doymuş ve trans yağlardan zengin, liften fakir bir diyet.
  • Stres: Kronik stres, kan basıncını artırabilir ve sağlıksız yaşam tarzı alışkanlıklarını tetikleyebilir.

Değiştirilemez Risk Faktörleri:

  • İleri Yaş: Yaşlandıkça damar sertliği riski artar.
  • Cinsiyet: Erkeklerde genellikle daha erken yaşlarda görülür. Kadınlarda ise menopoz sonrası risk artışı gözlenir.
  • Aile Öyküsü: Ailede erken yaşta kalp hastalığı öyküsü bulunması, genetik bir yatkınlığa işaret edebilir.

Damar Sertliği Neye Yol Açar?

Damar sertliği, tedavi edilmediğinde veya kontrol altına alınmadığında, kan akışının engellenmesi sonucu hayati organlarda ciddi ve kalıcı hasarlara yol açabilir. Bu komplikasyonlar, aterosklerozun en tehlikeli yönünü oluşturur ve yaşamı tehdit edebilir. Başlıca komplikasyonlar şunlardır:

  • Kalp Krizi (Miyokard Enfarktüsü): Koroner arterdeki bir plağın aniden yırtılması sonucu oluşan pıhtı, damarı tamamen tıkayarak kalp kasının bir bölümünün ölmesine neden olur.
  • İnme (Felç): Karotis arterlerdeki bir pıhtının beyne gitmesi (iskemik inme) veya beyin damarlarında oluşan bir tıkanıklık sonucu meydana gelir.
  • Periferik Arter Hastalığı (PAH): Bacak damarlarındaki ileri derecede darlık, istirahat halinde bile ağrıya, doku kaybına (gangren) ve uzuv amputasyonuna (kesilmesine) yol açabilir.
  • Anevrizma: Damar duvarının zayıflaması ve balonlaşmasıdır. Anevrizmanın yırtılması (rüptür), iç kanamaya neden olarak ölümcül olabilir.
  • Kronik Böbrek Yetmezliği: Böbrek atardamarlarının daralması, böbreklerin fonksiyonlarını zamanla kaybetmesine ve diyaliz veya böbrek nakli ihtiyacına yol açabilir.

Damar Sertliği Tanısı ve Uygulanan Testler

Damar sertliği tanısı, hastanın tıbbi öyküsü, aile geçmişi, risk faktörleri ve fiziksel muayene bulgularının bir araya getirilmesiyle başlar. Doktor, stetoskop ile damarlardaki anormal üfürüm seslerini dinleyebilir veya nabızları kontrol edebilir. Kesin tanı ve hastalığın ciddiyetini belirlemek için çeşitli testlere başvurulur:

  • Kan Testleri: Kolesterol (LDL, HDL, Trigliserit) ve kan şekeri seviyelerini ölçmek için temel bir adımdır.
  • Elektrokardiyogram (EKG): Kalbin elektriksel aktivitesini kaydederek geçmiş veya mevcut bir kalp krizi ya da ritim bozukluğu hakkında bilgi verebilir.
  • Efor Testi (Stres Testi): Hasta bir koşu bandında yürürken EKG ve kan basıncının izlenmesiyle, kalbin stres altındaki performansı ve damarlarda darlık olup olmadığı değerlendirilir.
  • Ekardiyografi (EKO): Ses dalgaları kullanarak kalbin hareketli görüntülerini oluşturan bu test, kalbin pompalama fonksiyonunu ve kapakçıkların durumunu gösterir.
  • Doppler Ultrasonografisi: Boyun, bacak veya kol damarlarındaki kan akışını değerlendirmek ve darlık bölgelerini tespit etmek için kullanılır.
  • Bilgisayarlı Tomografi (BT) Anjiyografi: Damardan kontrast madde verilerek çekilen bu tomografi ile damarların üç boyutlu görüntüleri elde edilir ve plaklar net bir şekilde görülebilir.
  • Koroner Anjiyografi: Kalp damarlarını görüntülemek için “altın standart” kabul edilen yöntemdir. Kasıktan veya koldan ince bir kateterle girilerek kalp damarlarına opak madde verilir ve damarlardaki darlıklar net bir şekilde saptanır.

Damar Sertliği Tedavisi

Damar sertliği tedavisinin temel amacı, hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak veya durdurmak, semptomları hafifletmek ve kalp krizi, inme gibi komplikasyon risklerini en aza indirmektir. Tedavi planı, hastalığın ciddiyetine ve etkilenen damarlara göre kişiye özel olarak planlanır. Başlıca tedavi yöntemleri şunlardır:

  1. Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Tedavinin temel taşıdır ve her hasta için zorunludur. Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, sigaranın bırakılması ve kilo kontrolü içerir.
  2. İlaç Tedavisi:
    • Statinler: Kolesterol düşürücü ilaçlardır ve plak stabilizasyonunda önemli rol oynarlar.
    • Antiplatelet Ajanlar (Kan Sulandırıcılar): Aspirin gibi ilaçlar, kanın pıhtılaşmasını zorlaştırarak damar tıkanıklığı riskini azaltır.
    • Tansiyon İlaçları: Beta blokerler, ACE inhibitörleri gibi ilaçlarla kan basıncı kontrol altına alınır.
    • Diğer İlaçlar: Diyabet kontrolü için ilaçlar veya semptomları (örneğin anjina) hafifletmeye yönelik ilaçlar kullanılabilir.
  3. Girişimsel ve Cerrahi Tedaviler: İlaç tedavisi ve yaşam tarzı değişikliklerinin yetersiz kaldığı ileri vakalarda uygulanır:
    • Anjiyoplasti ve Stentleme: Daralmış damarın bir balon yardımıyla genişletilmesi ve tekrar daralmasını önlemek için damar içine “stent” adı verilen metal bir kafesin yerleştirilmesi işlemidir.
    • Koroner Arter Baypas Cerrahisi: Vücudun başka bir yerinden alınan bir damar (greft) kullanılarak, tıkalı koroner arterin ilerisine kan taşıyan yeni bir yol (baypas) oluşturulmasıdır.
    • Endarterektomi: Özellikle karotis (şah) damarlarındaki plakların cerrahi olarak temizlenmesi işlemidir.

Damar Sertliği Önlemek İçin Yaşam Tarzı Değişiklikleri Ve Evde Bakım

Damar sertliği, büyük ölçüde yaşam tarzı ile ilişkili bir hastalıktır. Bu nedenle, hastalığı önlemek veya ilerlemesini yavaşlatmak için atılacak adımlar büyük önem taşır. Hem sağlıklı bireylerin korunması hem de tanı almış hastaların evde bakımı için aşağıdaki yaşam tarzı değişiklikleri kritik rol oynar:

  • Kalp Dostu Beslenme: Akdeniz diyeti gibi, doymuş ve trans yağlardan fakir, taze sebze, meyve, tam tahıllar, balık ve zeytinyağı gibi sağlıklı yağlardan zengin bir beslenme planı benimseyin.
  • Düzenli Fiziksel Aktivite: Haftanın çoğu günü en az 30 dakika tempolu yürüyüş gibi orta düzeyde egzersiz yapmayı hedefleyin.
  • Sigarayı ve Tütün Ürünlerini Bırakma: Sigarayı bırakmak, damar sertliği riskini azaltmak için atılabilecek en önemli adımdır.
  • İdeal Kiloyu Koruma: Vücut kitle indeksinizi sağlıklı aralıkta (18.5-24.9 kg/m²) tutmaya çalışın.
  • Stres Yönetimi: Yoga, meditasyon, hobi edinme gibi stres azaltıcı teknikleri hayatınıza dahil edin.
  • Kan Basıncı ve Kolesterolün Takibi: Risk altındaysanız, düzenli olarak kan basıncınızı ve kolesterol seviyelerinizi ölçtürün ve doktorunuzun önerilerine uyun.
  • Alkol Tüketimini Sınırlama: Eğer alkol kullanıyorsanız, bunu ölçülü bir şekilde yapın.

Sonuç

Damar sertliği, modern çağın en yaygın ve ciddi sağlık sorunlarından biridir. Kalp krizinden inmeye kadar pek çok hayati tehlikeye yol açabilen bu “sessiz” hastalıkla mücadelenin temelini, risk faktörlerini tanımak ve onları kontrol altına almak oluşturur.

Sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, hastalığı önlemede ve ilerlemesini yavaşlatmada en güçlü silahtır. Ancak belirtiler ortaya çıktığında veya risk faktörleri yüksek olduğunda, erken teşhis ve doğru tedavi hayati önem kazanır. Bu süreçte, doğru bilgi ve profesyonel destek hayati önem taşır.

Eğer siz de damar sertliği veya diğer kalp rahatsızlıkları hakkında endişe duyuyorsanız, alanında uzman bir Samsun Kalp Doktoru ile görüşmek, sağlığınız için atacağınız en doğru adımdır.

Unutmayın, kalp sağlığınız ihmale gelmez.

Sıkça Sorulan Sorular

Damar sertliği tamamen geri döndürülebilir mi?

Mevcut plakların tamamen ortadan kaldırılması zordur. Ancak, agresif yaşam tarzı değişiklikleri ve etkili ilaç tedavileri ile plakların ilerlemesi durdurulabilir, hatta bir miktar gerilemesi sağlanabilir. Tedavinin asıl amacı, hastalığın ilerlemesini durdurmak ve komplikasyonları önlemektir.

Damar sertliği sadece yaşlılarda mı görülür?

Hayır. Aterosklerotik süreç aslında çocukluk ve ergenlik döneminde başlayabilir. Ancak, belirti verecek düzeye gelmesi genellikle orta ve ileri yaşları bulur. Genetik yatkınlık ve yoğun risk faktörlerine sahip kişilerde daha erken yaşlarda da ciddi darlıklar görülebilir.

Damar sertliği için en iyi diyet hangisidir?

Genel olarak Akdeniz diyeti önerilmektedir. Bu diyet; taze sebze ve meyveler, tam tahıllar, baklagiller, balık ve sağlıklı yağlar (zeytinyağı, fındık gibi) açısından zengindir. Kırmızı et, işlenmiş gıdalar, şekerli içecekler ve doymuş yağ tüketiminin sınırlandırılması esastır.

Stres, damar sertliğini doğrudan etkiler mi?

Evet, dolaylı ve doğrudan yollarla etkiler. Kronik stres, kan basıncını ve inflamasyonu (iltihaplanma) artırabilir. Ayrıca, stres altındaki kişiler sigara içme, sağlıksız beslenme gibi riskli davranışlara daha yatkın olabilir. Bu faktörlerin tümü damar sertliği sürecini hızlandırır.

İletişime Geçin

Doktora Danış
Samsun Kalp Doktoru Sefa Gül

2011 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldum. 2012-2016 yılları arasında Dokuz Eylül Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı’nda Araştırma Görevlisi olarak görev yaptım ve Kardiyoloji Asistanlığı sürecini tamamladım.