Kalp, dört odacıktan oluşan ve vücudun kan dolaşımını yöneten hayati bir organdır. Bu odacıklar arasındaki duvarlar, kirli ve temiz kanın birbirine karışmasını önler. Ancak bazı durumlarda, kalbin üst odacıkları (kulakçıklar veya atriyumlar) arasındaki duvarda bir delik veya açıklık bulunabilir. Doğumsal bir durum olan bu açıklığa Atriyal Septal Defekt (ASD) adı verilir. ASD, kalbe ek yük bindirerek zamanla ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
Geçmişte tek tedavi seçeneği açık kalp ameliyatı olan ASD, günümüzde uygun hastalarda göğüs kafesi kesilmeden, anjiyo benzeri bir yöntemle, kasıktan girilerek "şemsiye" olarak bilinen özel bir cihazla kapatılabilmektedir. Bu minimal invaziv yöntem, hastalara daha konforlu, daha hızlı ve daha güvenli bir tedavi imkanı sunmaktadır.
ASD nedir?
Atriyal Septal Defekt (ASD), kalbin sağ ve sol kulakçıkları arasındaki duvarda (atriyal septum) doğuştan bir delik olmasıdır. Bu delik nedeniyle, akciğerlerden gelen oksijence zengin temiz kanın (sol kulakçıktaki) bir kısmı, olması gerektiği gibi vücuda pompalanmak yerine, tekrar sağ kulakçığa geçerek kirli kanla karışır ve yeniden akciğerlere gönderilir.
ASD türleri nelerdir? ASD'nin farklı türleri vardır ve tedavi yöntemi bu türe göre belirlenir. En sık görülen üç tipi şunlardır:
- Sekundum ASD: Kulakçıklar arası duvarın orta kısmında yer alır. En yaygın ASD tipidir ve ameliyatsız kapatma işlemine en uygun olanıdır.
- Primum ASD: Duvarın alt kısmında, kalbin alt ve üst odacıklarını ayıran kapaklara yakın bir bölgede bulunur.
- Sinüs Venosus ASD: Duvarın üst kısmında yer alır. Primum ve Sinüs Venosus tipi ASD'ler genellikle ameliyatsız yönteme uygun değildir ve cerrahi olarak kapatılmaları gerekir.

ASD, kalbi nasıl etkiler?
ASD nedeniyle sol kulakçıktan sağ kulakçığa sürekli bir kan kaçağı olur. Bu durum, kalbin sağ tarafının (sağ kulakçık ve sağ karıncık) ve akciğer atardamarının normalden fazla kanla yüklenmesine neden olur. Zamanla bu ek yük, kalbin sağ tarafında büyümeye ve akciğer atardamarında basınç artışına (pulmoner hipertansiyon) yol açar.
ASD'nin belirtileri nelerdir?
Küçük ASD'ler genellikle çocukluk çağında belirti vermez ve tesadüfen saptanır. Delik büyükse veya hasta ileri yaşlardaysa şu belirtiler görülebilir:
- Çabuk yorulma, efor sırasında nefes darlığı
- Çarpıntı, ritim bozuklukları
- Sık akciğer enfeksiyonu geçirme
- İleri yaşlarda bacaklarda ve karında şişlik
- Çocuklarda büyüme ve gelişme geriliği
ASD, hastada nelere sebep olabilir?
Tedavi edilmeyen büyük ASD'ler, uzun vadede şu ciddi sorunlara yol açabilir:
- Sağ kalp yetmezliği
- Akciğer tansiyonunun kalıcı olarak yükselmesi (Eisenmenger Sendromu)
- Kalp ritim bozuklukları (atriyal fibrilasyon gibi)
- İnme (paradoksal emboli): Vücudun toplardamar sisteminde oluşan bir pıhtının ASD'den geçerek beyne atması.
ASD'nin sebepleri (risk faktörleri) nelerdir?
ASD, anne karnında kalp gelişimi sırasında meydana gelen bir sorundan kaynaklanır. Kesin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, bazı genetik sendromlar (Down sendromu gibi) veya gebelik sırasında geçirilen bazı enfeksiyonların rol oynayabileceği düşünülmektedir. Bu durum, ebeveynlerin yaptığı veya yapmadığı bir şeyden kaynaklanmaz.
ASD nasıl teşhis edilir?
Teşhis genellikle bir kardiyoloji uzmanının muayenesi sırasında kalpte "üfürüm" adı verilen masum olmayan bir ses duymasıyla şüphelenilerek başlar. Kesin tanı için en önemli yöntem Ekokardiyografi (EKO)'dur. Bu kalp ultrasonu ile deliğin yeri, boyutu ve kalbe olan etkileri net bir şekilde görülür. Ameliyatsız kapatma planlanan hastalarda, yemek borusu yoluyla yapılan Transözofageal Ekokardiyografi (TEE) ile deliğin kenar yapılarının cihaza uygunluğu detaylıca değerlendirilir.
ASD kaç yaşına kadar kendiliğinden kapanır?
Çok küçük (genellikle 5 mm'den küçük) sekundum ASD'ler, yaşamın ilk 1-2 yılı içinde kendiliğinden kapanabilir. Ancak daha büyük deliklerin veya belirli bir yaştan sonra saptananların kendiliğinden kapanma olasılığı yoktur.
ASD nasıl tedavi edilir?
Tedavi, deliğin boyutuna, tipine ve hastanın şikayetleri ile kalbe olan etkilerine göre belirlenir. Seçenekler şunlardır:
- Gözlem: Çok küçük ve kalbi etkilemeyen delikler sadece takip edilebilir.
- Ameliyatsız Kapatma: Uygun yapıdaki (sekundum tip) ASD'ler için altın standarttır.
- Cerrahi Kapatma: Ameliyatsız yönteme uygun olmayan ASD tipleri için uygulanır.
ASD kapatma nedir?
ASD kapatma, kulakçıklar arasındaki deliğin bir cihaz veya cerrahi yama kullanılarak kalıcı olarak kapatılması işlemidir.
ASD'yi ameliyatla mı, ameliyatsız yöntemle mi kapatmak daha iyidir?
Eğer ASD'nin anatomik yapısı uygunsa, ameliyatsız yöntem her zaman ilk tercihtir. Çünkü:
- Göğüste kesi izi olmaz.
- Kalp durdurulmaz, kalp-akciğer makinesine bağlanılmaz.
- İyileşme süreci çok daha hızlı ve ağrısızdır.
- Hastanede kalış süresi çok daha kısadır (genellikle 1 gün).
ASD ne zaman kapatılır?
ASD'nin, kalbin sağ tarafında büyümeye neden olduğu veya akciğerlere giden kan akımının normalin 1.5 katını aştığı saptandığında kapatılması önerilir. Bu işlem genellikle okul öncesi çağda (3-6 yaş) veya teşhis edildiği herhangi bir yaşta yapılabilir.
Sonuç
Atriyal Septal Defekt (ASD), günümüzde ameliyatsız yöntemlerle son derece güvenli ve konforlu bir şekilde tedavi edilebilen bir kalp hastalığıdır. "Şemsiye yöntemi", hastaları açık kalp ameliyatının risklerinden ve uzun iyileşme sürecinden koruyarak kısa sürede normal yaşama dönmelerini sağlar. Eğer size veya çocuğunuza ASD tanısı konulduysa, tedavi seçeneklerini ve ameliyatsız yöntemin uygunluğunu değerlendirmek üzere deneyimli bir Samsun Kalp Doktoru ile görüşmeniz, sağlıklı bir gelecek için atacağınız en doğru adımdır.
Sık Sorulan Sorular
ASD nedir?
Kalbin üst iki odacığı (kulakçıklar) arasındaki duvarda doğuştan delik olmasıdır.
Ameliyatsız kapatma ağrılı bir işlem midir?
- Hayır, işlem anestezi altında yapıldığı için ağrı hissedilmez.
Hastanede ne kadar kalırım?
- Genellikle işlemden sonraki gün taburcu olursunuz.
Takılan cihaz ömür boyu kalacak mı?
- Evet, cihaz kalıcıdır ve vücudun bir parçası haline gelir.
İşlem sonrası normal hayatıma ne zaman dönebilirim?
Çoğu hasta birkaç gün içinde normal günlük aktivitelerine, birkaç hafta içinde ise daha aktif bir yaşama dönebilir.